Tedavi Öncesi Öneriler
Sağlıklı alışkanlıklarla doğurganlığınızı güçlendirin ve hamile kalma şansınızı artırın
Doğal yolla hamile kalma şansımı artırmak için ne yapabilirim?
Hamile kalmaya çalışmadan önce sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, doğru beslenmek ve diğer tıbbi durumlar açısından da sağlıklı olduğunuzdan emin olmak çok yararlı olacaktır.
Gebelik öncesi önerilen ya da kullanılan takviyelerin maalesef hiçbirinin kanıta dayalı etkinliği belirlenememiş olsa da zararlı olmamaları nedeniyle kullanılabilir
Düzenli adet döngüleri olan 35 yaşında küçük bir kadının korunmasız, düzenli cinsel ilişki ile ilk 3 ay içinde hamile kalma şansı %20-35, bir yıl sonra %80 ve iki yıl sonra yaklaşık %90'dır.
35 yaş üstü kadınların ise doğurganlık oranlarının daha düşük ve komplikasyonlu gebelik oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir.
Düzenli ilişkiden kastımız bir adet döngüsü içinde gebelik gerçekleşme olasılığı en yüksek olan, doğurganlık penceresi olarak tanımlayabileceğimiz dönemde en az 2 günde bir cinsel ilişkiye girilmesidir. Gebelik gerçekleşme şansının en yüksek olduğu dönem genellikle yumurtlama gününden hemen önceki 4-5 gün ile yumurtlamadan sonraki ilk günü kapsamaktadır. Yumurtlama yaklaşık olarak adetin ilk gününden 14 gün önce gerçekleşir, örnek olarak 28 günlük bir döngüye sahip bir kadın döngünün 14. günü civarında, 32 günlük bir döngüde ise döngünün 18. günü yumurtlayacaktır.
Uzun süreli cinsel perhiz (cinsel ilişkiye girmeme) sperm kalitesini ve hareketliliğini azaltarak, seyrek aralıklarla cinsel ilişki ise yumurtlama zamanı civarında yani doğurganlık penceresinde cinsel ilişkinin gerçekleşme ihtimalini azaltarak gebelik gerçekleşmesine engel olabilir.
Bazı kadınların cinsel ilişki pozisyonunun gebe kalma ile ilişkisi olacağıyla ilgili endişeleri ve doğru pozisyon arama ihtiyaçları olmaktadır. Ancak bilmeliyiz ki boşalma ile vajinaya bırakılan sperm cinsel ilişki sırasında pozisyondan bağımsız olarak dakikalar içinde fallop tüplerine ulaşır. Cinsel pozisyon, orgazm veya cinsel ilişkiden sonra uzun süreli dinlenmenin gebe kalma şansını artırdığına dair bir kanıt yoktur. Cinsel ilişki sırasında kullanılan bazı kayganlaştırıcılar sperm hareketliliğini veya canlılığını azaltabileceği için mümkünse kayganlaştırıcı kullanımından kaçınılmalıdır.
Doğurganlığı en iyi hale getirmek için yaşam tarzı değişiklikleri yapılabilir?
Konu doğurganlık olduğunda, hem zihin hem de beden işin içine girmektedir. Stres sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve endokrin sistem de dahil olmak üzere vücutta birçok sistemi olumsuz yönde etkileyebilir. Vücuttaki stres yanıtı üreme ve büyüme gibi durumlardan çok hayatta kalmaya öncelik veren bir mekanizmadır. Stres ve doğurganlık üzerine yakın zamanda yapılan bir araştırmada stresin 'yumurtlama, yumurtalık steroidogenezi (üreme dokularının, yumurtlamanın, yumurtalık fonksiyonunun ve gebeliğin devamı için gerekli hormon üretimi), endometriyum (rahim astarı) gelişimi, foliküler (yumurtanın içinde büyüdüğü kistik yapı) olgunlaşma ve implantasyon (embiryonun rahim içine tutunması) gibi kadın üremesini sağlayan mekanizmaları olumsuz etkileyebileceği' sonucuna varsa da bu konuda daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır.
Biliyoruz ki tek hayaliniz ve hedefiniz bir bebek olduğunda ve gebe kalmamak konusunda sorunlar yaşadığınızda size "Rahatla ve strese girme" denmesi sizi rahatlamak yerine çileden çıkartmaktadır.
Aslında olması gereken son şey stres hakkında strese girmektir!
Hayatınızdan stresi azaltmanın bazı basit yolları:
Günlük hayat stresini paylaşarak azaltacak yollar bulmaya çalışın
-
İş yerinde yetki devri yapmak
-
Eşinizden evde daha fazla şey yapmasını istemek
-
Temizlikçi için yardımcı kullanabilmek... gibi
Bazı stres azaltma tekniklerini deneyebilirsiniz.
-
Meditasyon
-
Yoga
-
Egzersiz
-
İyi bir uyku öncesi rutini ve yeterince dinlenebilmek
-
Sosyal medyada geçirilen süreyi azaltmak
-
Akupunktur, masaj ve refleksoloji gibi alternatif tedaviler... stres tepkisini yatıştırmaya ve parasempatik sinir sistemini destekleyen ve iyi hissettiren kimyasalların salınmasına yardımcı olabilir.
Doğru beslenme
'Ne yersen osun' cümlesinden hareketle gerçekten de yiyeceklerin doğurganlığı etkileyebildiğini söyleyebiliriz. Son zamanlarda, doğurganlık için yiyeceklerle ilgili mevcut araştırmaları analiz eden bir incelemede deniz ürünleri, kümes hayvanları, tam tahıllar, meyve ve sebzeleri tercih eden ve sağlıklı diyetlere uyan kadınlarda doğurganlık oranlarının daha fazla ve erkeklerde ise semen kalitesinin daha iyi olduğu sonucuna varılmıştır.
Mümkünse organik kümes hayvanları, meyve ve sebzeleri tüketmeli, mümkünse gebe kalmaya engel olabileceği düşünülen pestisitler gibi kimyasallara maruz kalma sıklığını azaltmalısınız. Balık gibi bol miktarda omega 3 açısından zengin yiyecekler tercih etmeli ancak ton balığı yerine sardalya ve somon gibi balıklar seçerek cıva maruziyetinden de kaçınmalısınız. Ayrıca daha az kırmızı et tüketilmeli, işlenmiş gıdaları olabildiğince azaltılmalı ya da mümkünse tamamen kesmelisiniz.
Sigarayı/elektronik sigarayı bırakın ve alkol tüketiminden uzak durun
Doğurganlığını en iyi hale getirmek için yaşam tarzı değişikliklerinde önemli bir bileşen de 'temiz yaşam' olarak adlandırabileceğimiz sigara, elektronik sigara ve ağır alkol alımının olmadığı bir yaşamdır.
Egzersiz yapın
Düzenli egzersiz kalp-damar, solunum, kas-iskelet sistemlerinin sağlığını korumaya yardımcı olduğu gibi, bilinen yan etkisi olmadan, etkili şekilde kaygı azaltma yollarından biridir. Doğurganlık açısından ise belki de en önemli etkisi hormonlarınızı dengelemeye yardımcı olabilmesidir. Egzersizlerin orta derecede olması önemlidir. Çünkü sağlıklı bir kilodaysanız ve çok fazla yoğun egzersiz yaparsanız yumurtlamanız engellenebilir ve hamilelik için gerekli olan progesteron hormonu seviyesi azalabilir. Yakın gelecekte gebe kalmayı düşünüyorsanız yoğun egzersiz programlarını (hızlı bisiklet sürme veya koşma gibi) günde 1 saatin altında ve tüm hafta boyunca beş saatin altında olacak şekilde sınırlamakta yarar vardır.
Sağlıklı bir kiloda olmayı hedefleyin
Unutmayın, zayıf veya fazla kilolu olmak hormonal dengenizi etkiler. Bu yüzden hamile kalmaya çalışıyorsanız, vücut kitle indeksinizi (BMI) göz önünde bulundurmakta yarar vardır. BMI’nin 18,5 ile 24,9 arasında olması normal kabul ediilir.
Kimyasallara ve plastiklere maruziyeti azaltın
Giderek artarak oranda okuduğumuz bilimsel kanıtlarla birçok parfümlü ürün ve plastikte bulunan kimyasalların aşırı tüketiminin erkek ve kadın doğurganlığına zarar verebileceğini görüyoruz. Ancak bu kimyasallardan tamamen kaçınmanın bir yolu olmadığını da unutmayın.
Yapabileceğiniz en doğru şey, sizin ve eşinizin bu kimyasallarla karşılaşma oranını azaltmak için bazı basit adımlar atmaktır.
-
Plastik kaplarda mikrodalgada yiyecek pişirmeyin
-
Plastik bardaktan sıcak içecek içmeyin
-
Su filtresi kullanın
-
Streç filmden kaçının
-
Kokusuz sabun kullanın
-
Bitki bazlı bir ev temizlik ürünleri tercih edin
+90 532 6594323