Genel Bilgiler
Gebe kalma birçok faktöre bağlı, karmaşık bir süreçtir. Sağlıklı bir çiftin cinsel birleşmesi sonucu kadının gebe kalabilmesi için;
-
Erkeğin sağlıklı sperm üretmesi ve kadının sağlıklı yumurta üretmesi
-
İlişkide spermin vajinaya boşalmış olması
-
Spermin yumurtaya kadar ulaşabilmesi için rahim ağzı, rahim ve fallop tüplerinin geçişe izin veren açıklıkta olması
-
Spermin yumurtayla karşılaştığında onu dölleme yeteneği
-
Döllenmiş yumurtanın (embriyo) kadının rahmine yerleşme yeteneği
-
Yeterli embriyo kalitesi
-
Son olarak gebeliğin devam edebilmesi için embriyonun sağlıklı olması ve kadının hormonal ortamının gebeliğin gelişimi için uygun olması gerekir.
Bu faktörlerden sadece birinin bozulması durumunda bile infertilite/kısırlık ortaya çıkabilir.
Sağlıklı bir kadının gebe kalma başarısını etkileyen en önemli iki faktör, kadının yaşı ve çiftin hamile kalmaya çalıştığı süredir.
-
35 yaşından küçük, düzenli adet döngüsü olan sağlıklı bir kadının hiçbir doğum kontrolü yöntemi kullanmadan düzenli cinsel ilişkiye girmesi durumunda 1 ay sonra gebe kalma şansı %15-20, ilk 3 ay içinde % 20-35, 12 ay sonra %80-85 ve 2 yıl sonra ise %90'dır.
-
35 yaş üstü kadın ve 50 yaş üstü erkeklerde doğurganlık oranlarının daha düşük ve komplikasyonlu gebelik oranlarının daha yüksek olduğunu akıldan çıkartmamak gereklidir.
Bu oranlarda gebe kalmak için; çiftin doğurganlık döneminde her 1 ila 2 günde bir cinsel ilişkiye girmesi gerekir.
Uzun süreli cinsel perhiz (cinsel ilişkiye girmeme) sperm kalitesini düşürerek, seyrek cinsel ilişki aralığı da yumurtlama zamanı civarında cinsel ilişkinin gerçekleşme şansını azaltarak gebe kalma olasılığını düşürebilir.
Cinsel ilişki için en doğru zaman nedir?
Bir adet döngüsünde en yüksek ihtimalle gebeliğin oluşabileceği ‘Doğurganlık penceresi’ olarak adlandırılan dönemde cinsel ilişkiye girmek, gebelik oluşabilmesi için en doğru zamandır. Bu pencere genellikle yumurtlama gününden hemen önceki 4-5 gün gün ile yumurtlamadan sonraki 1 günü içine alan dönemdir.
Yumurtlama, bir sonraki adet döneminden yaklaşık 14 gün önce gerçekleşir, hesaplayabilmek için düzenli döngüsü olan kadınlarda ortalama döngü süresinden 14 gün çıkartılması gerekir. Örneğin, 28 günlük bir döngüye sahip bir kadın döngünün 14. günü civarında, 32 günlük döngüsü olan bir kadın ise döngüsünün yaklaşık 18. gününde yumurtlayacaktır.
Yumurtlama gününden hemen önceki 4-5 gün içinde yumurtlamadan sonraki 1-2 günü içine alacak şekilde en az gün aşırı cinsel ilişkiye girilirse gebeliğin gerçekleşme olasılığının en yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
İnfertilite/Kısırlık; 35 yaşın altındaki kadınlarda, bir yıl boyunca doğurganlık penceresini de içine alan dönemlerde korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebe kalamama durumu olarak tanımlanır. Bir yıl veya daha uzun süredir gebe kalmaya çalışıyorsanız, infertilite/kısırlık araştırılması için bir tüp bebek uzmanı tarafından muayene edilmenizde yarar vardır.
35 yaşının üzerindeki kadınlarda bu süre, gerektiğinde kısırlık tedavisini geciktirmemek için, 6 ay olarak belirlenmiştir.
Adet düzensizliği, adet görememe, polikistik over (PCO), çikolata kisti, pelvik enfeksiyon hikayesi, aşırı kilolu ya da zayıf olmak, hipotiroidi gibi altta yatan bir hastalığınız varsa ya da 40 yaşının üzerindeyseniz gebe kalmaya karar verdiğinizde vakit kaybetmeden tüp bebek uzmanına muayene olmanızda yarar vardır.
Siz ve eşiniz bebek sahibi olmayı denediniz ve olamadıysanız paniğe kapılmanıza gerek yok!
Yalnız değilsiniz. Günümüzde yaklaşık 7 çiftten en az 1’i gebe kalmada sorun yaşıyor. Hamile kalmaya çalışırken başarısız olduğunuzda hayal kırıklığı, kıskançlık, öfke ve stres duyguları yaşamak son derece normaldir. Ancak, bu sorunun çözümünde tıbbi seçeneklerinizin olduğunu bilmek ve başarılı doğurganlık tedavilerinin her zamankinden daha çok umut verdiğini bilmek sizi biraz rahatlatmalıdır.
İlk doğurganlık değerlendirmesini varsa düzenli gittiğiniz jinekoloğunuz yapabileceği gibi daha doğrusu bir tüp bebek uzmanı tarafından değerlendirilmenizdir. Güvendiğiniz ve kendinizi rahat hissettiğiniz bir doktor bulmanız önemlidir. Elinizdeki testlerde ya da yapılacak testlerde anormal semen analizi saptanırsa eşiniz erkek kısırlığı alanında uzmanlaşmış bir üroloğa yönlendirilmelidir.
İlk muayenenizde tüp bebek uzmanı siz ve eşinizin sağlık durumunu belirlemek ve varsa infertilite/kısırlık nedenleri ortaya çıkartmak için bazı sorular soracak (anamnez) ve fizik muayene yapacak, varsa sizin ve eşinizin önceki infertilite değerlendirmelerinizdeki rapor ve tedavi kayıtlarını görmek isteyecektir. Bunların yanınızda hazır bulunması sonraki tedavi planlarınızı hazırlarken gereksiz zaman kaybına engele olacaktır.
İnfertilite esas olarak bir çift sorunu olduğu için çift olarak ele alınmanız çok daha doğrudur. Bu yüzden hem siz hem de eşinizin doktorunuzla ilk görüşmeye katılması çok değerli ve önemlidir.
İlk muayenede size eşinize sorulabilecek bazı sorular ;
-
Adet döneminizin sıklığı ve düzenliliği
-
Pelvik ağrı varlığı
-
Anormal vajinal kanama veya akıntı hikayesi
-
Pelvik enfeksiyon geçmişi
-
Önceki gebelikler, düşükler, her iki aileden birinde doğum kusuru olup olmadığı
-
Daha önce kullanılan doğum kontrol yöntemleri
-
Geçirdiğiniz ameliyatlar ve diğer tıbbi rahatsızlıklar
-
(Eşinize de benzer şekilde önceki genital yaralanma, ameliyat, enfeksiyonlar, alkol, sigara ilaç kullanımı, başka çocuk sahibi olma geçmişi ve tıbbi rahatsızlıkları hikayesi sorulacaktır.)
Araştırılması gereken önemli bir durum da cinsel ilişkinizdir.
-
Ne kadar süredir gebe kalmaya çalıştığınız
-
Ne sıklıkla cinsel ilişkiye girdiğiniz
-
Cinsel birleşme zorluğu/olmaması (vajinismu) gibi cinsel fonksiyon bozuklukları
-
Cinsel ilişki sırasında kayganlaştırıcı kullanıp kullanmadığınız
-
Eşinizin cinsel ilişkide ereksiyon-sertleşme geliştirme/sürdürme veya boşalma zorluğu gibi herhangi her hangi bir sorun yaşayıp yaşamadığı
-
(Doktorunuzun sizin ve eşinizin tüm cinsel ve üreme geçmişlerini, önceki ilişkileriniz dahil, bilmesi gerekmektedir.)
Kısırlık/infertilite yaşayan çiftlerin en az %25'inde kısırlığa neden olan birden fazla faktör bulunduğundan hem sizi hem de eşinizi etkileyebilecek tüm faktörleri değerlendirmek çok önemlidir.
İlk ziyarette, kısırlığın duygusal stresi aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşılması genellikle zor olan bir konu olduğundan, doktorunuzla bu konu hakkında da konuşmalısınız
Doktorunuzu endişeleriniz ve hayal kırıklıklarınız konusunda bilgilendirmekten çekinmeyin ve açıklığa kavuşturulması gereken sorularınızı mutlaka doktorunuza sorun.
İlk incelemenin ardından size ve eşinize fizik muayene yapılabilir.
İlk muayenede konuşulması gereken gereken önemli bir konu da sağlıklı bir hamilelik geçirme şansınızı en üst düzeye çıkarmak için yapmanız ya da yapmamanız gereken şeylerdir.
Sağlıklı beslenmek, alkol, sigara ve bağımlılık yapan maddelerden uzak durmak ve doğum öncesi vitaminlerine başlamanız önerilebilir. İlaç kullanıyorsanız bunların devamı, kesilmesi ya da yeni bir düzen ayarlanması konusunda mutlaka bilgi almaya çalışın. Hamileliğinizi etkileyebilecek virüslere maruz kalma riskinizi değerlendirmek ve aşılarınızın güncel olduğundan emin olmak için bağışıklık taraması yapılabilir. Ayrıca, sizi etkilemeyen ancak bir çocuğa geçebilecek genetik hastalıklar için de taramadan geçebilirsiniz.
En sonunda da size ve eşinize bir dizi test yapılması önerilecektir.
Doğurganlık testlerinin genellikle,
-35 yaş altındaki kadınlar için gebelik gerçekleşmemişse gebe kalmaya çalışmaya başladıktan 12 ay sonra
- 35yaş üstü için 6 ay sonra
-40 yaşının üstündeki kadınlar ve hamile kalmayı zorlaştırabilecek aşağıda sıralanan sağlık sorunları olan daha genç kişiler için gebe kalmaya karar verdiklerinde vakit kaybetmeden yapılması önerilmektedir.
-
Düzensiz adet döngüsü öyküsü (35 günden fazla arayla veya hiç adet görmeme)
-
Rahim (uterus), tüpler veya karın boşluğundaki endometriozis, yapışıklıklar, myom, polip gibi bilinen veya şüphelenilen durumlar
-
Bilinen veya şüphelenilen erkek kısırlığı sorunları
-
Her iki partnerde de kanser tedavisi geçmişi
Kısırlığa yönelik herhangi bir değerlendirme kısırlıkla ilgili olabilecek tüm faktörleri taramalı ve her iki eşi de kapsamalıdır. Öncelikle kısırlığın en sık görülen nedenlerini saptayabilen en az girişimsel testler yapılmalıdır. Değerlendirmenin hızı ve kapsamı çiftin tercihleri, yaşı, kısırlık süresi, tıbbi öykü ve fizik muayenenin kendine özgü özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Yumurtalık Rezervi Testleri
Yumurta kalitesinin en iyi göstergesi yumurtalıkların yaşıdır. Genç hastaların yumurtalıklarında genellikle gebe kalma şansı yüksek olan, doğru sayıda kromozom içeren, sağlıklı yumurtalar bulunurken, özellikle 40 yaş üstü hastalarda hamile kalmayı zorlaştıran ve düşük riskini de artıran hatalı kromozom sayısına sahip olabilecek yumurtalar bulunur.
Yumurtalık rezervini değerlendirmek için
AMH: Yumurtalık rezervi için en sık kullanılan testlerden biri Antimüllerian Hormon (AMH) adı verilen bir kan testidir. Yumurtalıktaki antral foliküllerden salınan ve adet döngüsünün gününden etkilenmeyen AMH seviyesi yumurtalıkta bulunan antral foliküllerin sayısı hakkında bilgi veren iyi bir göstergedir.
Antral folikül sayımı (AFC) : Mümkünse vajinal ultrasonla yumurtalıkta bulunan küçük (2-10 mm çapında) foliküllerin sayılmasıdır. AMH bu küçük foliküller tarafından üretilir, bu nedenle AMH seviyesi yumurtalıkta bu küçük foliküllerin sayısı ile yakın ilişkilidir.
FSH (Folikül Uyarıcı Hormon): Yumurtalık rezervini değerlendirmek için bir diğer yaygın test ise adet döngüsünün başında (genellikle 2 ila 5. günler) sabah saatlerinde, aç karna bakılan kanda bakılan folikül uyarıcı hormon (FSH) testidir.
Yumurtalık rezerv testleri, hasta
1) 35 yaşın üzerindeyse
2) Erken menopoz aile öyküsü varsa
3) Tek yumurtalığı varsa
4) Daha önce yumurtalık ameliyatı, kemoterapi veya pelvik radyoterapi öyküsü varsa
5) Endometriozisi veya açıklanamayan kısırlığı varsa
6) Önceki tedavi döngülerinde gonadotropin ile yumurtalık uyarılmasına zayıf yanıt vermişse daha da önem taşımaktadır.
Diğer Kan Testleri
Tiroid uyarıcı hormon (TSH) ve Prolaktin (PRL) testleri: Doğurganlık, adet düzensizlikleri ve tekrarlayan düşüklerle ilgili sorunlara neden olabilen tiroid bozukluklarını ve hiperprolaktinemiyi belirlemede faydalıdır.
Dehidroepiandrosteron sülfat (DHEAS), 17-α hidroksiprogesteron ve testosteron testleri : Yüzde ve/veya göğüs veya karın ortasında aşırı kıl büyümesi (hirsutizm) varlığında hormonal bozuklukların teşhis edilmesi için yapılabililr.
Progesteron: Adet döngüsünün ikinci yarısında alınan bir kan testi ile yumurtlamanın gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemeye yardımcı olabilir.
İdrarda LH testi: Yumurtlama zamanının tahmini için idrarda LH varlığını tespit eder. Yumurtlamadan bir ila iki gün önce oluşan bu hormondaki artışı tespiti kan progesteron seviyelerinin aksine yumurtlamayı oluşmadan önce tahmin edebilir ve doğurganlık penceresinin zamanlarını tanımlamaya yardımcı olabilir.
Transvajinal Ultrasonografi
Vajinal yol ile gerçekleştirilen bu ultrasonografik muayene ile doktorunuzun rahim ve yumurtalıkları yumurtalık rezervi, yumurtalık kistleri, miyom, polip, rahimin yapısal anormallikleri gibi infertiliteye neden olabilecek anormallikler açısından kontrol etmesini sağlar.
Semen Analizi (Spermiyogram)
Semen analizi kısırlık değerlendirmesinin önemli bir parçasıdır. Bu test ile spermin sayısı, hareketi ve şekli ve infertilite ile ilişkili olabilecek diğer özellikleri hakkında bilgi sağlayarak infertilitenin erkek faktörü hakkında önemli bilgiler verir. Erkeğin daha önce çocuk sahibi olması durumunda bile semen analizi yapılması gereklidir.
Histerosalpingografi (HSG)
Bu işlem fallop tüplerinin açık olup olmadığını ve rahim iç boşluğunun şeklinin normal olup olmadığını görmek için yapılan bir röntgen işlemidir. Vajinadan rahim ağzı açıklığına bir kateter yerleştirilir. Kateterden röntgende görülebilecek bir sıvı (kontrast madde) enjekte edilir. Bu sıvı rahmi doldurarak rahimin iç açıklığı ve şeklinin değerlendirilmesini ve sonra sıvının tüplere girerek tüplerin uzunluğunu ve uçlarından dışarı çıkarak açıklığının değerlendirilmesini sağlar.
En iyi sonuçları alabilmek için kısırlık değerlendirmesi her bireyin özel koşullarına göre bireyselleştirilmelidir.
+90 532 6594323