Tüp Bebek (IVF/ ICSI)
Tüp Bebek tedavisi ve uygun adaylar
Tüp bebek tedavisi (IVF/ICSI) gebelik isteyen ancak başarılı olamayan hastalarda ilk basamak tedaviler olan yumurtlama uyarılması (OI) veya aşılama (IUI) ile de sonuca ulaşılamadığında veya daha başlangıçta bu tedavilerin uygun olmadığı hastalarda doğurganlığı artırmak için uyguladığımız bir tedavi şeklidir.
Tüp bebek tedavisi; kadında ilaçlarla olgunlaşması uyarılmış yumurtaların yumurta toplama işlemi ile yumurtalıklardan alınması ve laboratuvar ortamında eşinin spermiyle döllendikten sonra döllenmiş yumurta yani embriyo halinde rahmin içine transfer edilmesidir.
Tüp bebek için uygun adaylar kimlerdir?
-
Fallop tüpleri olmayan veya tıkalı olan kadınlar
-
Endometriozisi olan ve bu nedenle yapılan tıbbi veya cerrahi tedavi sonrasında gebe kalamayan kadınlar
-
Düzenli yumurtlama indüksiyonu (uyarılması) ve/veya aşılama sonrasında gebe kalamayan yumurtlama fonksiyonu bozuk olan kadınlar
-
Açıklanamayan kısırlığı olan kadınlar
-
Eşinde sperm problemi olan kadınlar
-
Kromozomal veya genetik nedenlerle preimplantasyon genetik test (PGT) sonrasında gebelik önerilen aileler
Tüp Bebek süreci
Tüp bebek uzmanınız tarafından detaylı tıbbi geçmişinizin alınması, fiziksel muayene, ultrason ve HSG ile değerlendirme ve uygun kan testlerinin yapılmasının ardından sizin için kişiselleştirilmiş tedaviniz planlanır. Bu plan doğrultusunda tedaviniz genellikle adetin 2-3. günü (seçilecek tedaviye göre bazen bir önceki adetin son döneminden itibaren) size tüm detayları ile tarif edildiği şekilde evde kendi kendinize rahatça uygulayacağınız iğnelerle başlar.
Tedavinin ilk basamağı :
Kontrollü Yumurtalık Uyarılması (KOH) ve Foliküler gelişimin izlenmesi
Yumurtalıklardaki foliküllerin sağlıklı, olgun yumurtalar üretmeleri için uyarılması amacıyla, ortalama 10-12 gün süresince (süre yumurtalıklarınızın tedaviye vereceği yanıta göre değişmektedir) kullanılacak olan hormon iğneleri reçete edilir. Genellikle hormon iğnelerine başlamanızın 5. günü tedavinin takibi için ilk kontrol ultrasonografinin yapılması ve kan testlerini vermek için sabah saatlerinde kliniğe davet edilirsiniz. Bu aşamada, tedavinize yumurtalarınızın erken çatlamaması için tedavinize bir hormon iğnesi daha eklenir. Sonrasında tedaviye verdiğiniz yanıtı izlenmesi ve çatlatma iğnesinin zamanlamasının belirlenmesi için 1-3 gün aralıklarla yeniden kan testi ve ultrasonla takip edilmeniz gerekecektir. Yumurta hücresi folikül adı verilen sıvı dolu kistlerin içinde gelişmektedir. Foliküller olgun büyüklüğe ulaştığında, yumurtaların olgunlaşmasını tamamlamak için farklı bir hormon iğnesi daha verilir. Bu da evde kendinizin yapabileceği enjeksiyonla uygulanır. Çatlatma iğnesi olarak tarif edilen bu iğneden 34-36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılacaktır.
Yumurta toplamadan önce tedavilerin %20'i kadarı iptal edilmek zorunda kalabilir. Tedavileri iptalleri genellikle yetersiz sayıda folikül gelişmesi, yetersiz yanıt nedeniyle olurken bu durum özellikle 35 yaşından sonra kadınlarda daha sık karşımıza çıkmaktadır. Döngüler zayıf yanıt nedeniyle iptal edildiğinde, gelecekteki bir girişimde daha iyi bir yanıt sağlamak için alternatif ilaç stratejileri planlanabilir. Bazen de yumurtalık hiperstimülasyon sendromu (OHSS) riskini azaltmak için bir döngü iptal edilmek zorunda kalınabilir. Bir başka iptal sebebi de yumurtlamanın erken gerçekleşmesidir. Bu durumu engellemek için çeşitli ilaçların kullanılmasına rağmen döngülerinin küçük bir yüzdesinde LH dalgalanmaları ve yumurtlama erken gerçekleşir. Bu durum gerçekleştiğinde, LH dalgalanmalarının ne zaman başladığı ve yumurtaların ne zaman olgunlaşacağı bilinmediğinden döngü iptal edilebilir.
Yumurta toplama

Yumurta toplama işlemi (OPU) çatlatma iğnesinden 34-36 saat sonra, hafif sedasyon altındayken ameliyathane ortamında yapılır. Ultrason rehberliğinde, vajinal yoldan yumurta toplama iğnesi ile foliküllere ulaşılıp folikül sıvısı aspire edilir. Bu sıvı embiryoloji uzmanları tarafından değerlendirilerek yumurta varlığı incelenir. Varsa yumurtanın olgunluk seviyesi belirlenir.
Fertilizasyon (Döllenme) ve Embriyo Kültürü:
Yumurtalar alındıktan sonra olgunluk ve kalite açısından laboratuvarda incelenir. Olgun yumurtaların döllenmesi genellikle mastürbasyonla elde edilen semenden ayrılılan (sperm alternatif olarak, tıkanıklık veya üretim eksikliği nedeniyle semenlerinde sperm olmayan erkeklerin testislerinden, epididimislerinden veya vas deferenslerinden de elde edilebilir. )hareketli spermlerin oositlerle birlikte yerleştirildiği ve bir gece boyunca inkübe edildiği geleneksel IVF yoluyla veya seçilen tek bir spermin doğrudan her olgun yumurtaya enjekte edildiği intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) yoluyla gerçekleştirilebilir.
Konvansiyonel IVF
Konvansiyonel IVF, laboratuvar ortamında yumurtaların sperm ile doğal yollarla döllenmesini sağlayan bir yöntemdir. Toplanan olgun yumurtalar, özel besi ortamında hazırlanan hareketli spermlerle bir araya getirilir ve bir gece boyunca inkübatörde bekletilir. Döllenme gerçekleştiğinde embriyo gelişimi takip edilir ve en kaliteli embriyolar rahme transfer edilmek üzere seçilir. Bu yöntem, sperm kalitesinin yeterli olduğu durumlarda tercih edilir ve doğal seçilim sürecine en yakın tüp bebek uygulamalarından biridir.
İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu(ICSI)

Bu yöntemde ise embriyolog tarafından yumurtayı çevreleyen hücre tabakası (kümülüs hücreleri tabakası) çıkarılır ve yumurtaların hangilerinin olgunlaşmış ya da olgunlaşmamış olduğu belirlenir. Daha sonra ise mikroskop altında normal şekillere (baş, kuyruk ve baş ile kuyruk arasındaki bağlantı dahil) ve normal yüzme fonksiyonuna sahip spermler tek tek seçilip özel bir cam iğne ile her bir olgun yumurtaya normal olduğu belirlenen tek bir sperm enjekte edilir.
Ertesi gün iki pronükleusun görüntülenmesi yumurtanın döllendiğini doğrular. Bir pronükleus yumurtadan, diğeri spermden gelişmiştir. IVF veya ICSI'den sonra genellikle olgun yumurtaların %65 ila %75'i döllenir. Sperm ve/veya yumurta kalitesi düşükse daha düşük oranlar görülebilir. Bazen, ICSI kullanılmış olsa bile döllenme hiç gerçekleşmeyebilir. Yumurta toplanmasından iki gün sonra, döllenmiş yumurta 2 ila 4 hücreli bir embriyo haline gelmek üzere bölünür. Üçüncü güne kadar, normal olarak gelişen bir embriyo yaklaşık 6 ila 10 hücre içerecektir. Beşinci güne kadar, embriyonun içinde sıvı bir boşluk oluşur ve plasenta ile fetal dokular ayrılmaya başlar. Bu aşamadaki bir embriyoya blastosist denir. Embriyolar, yumurta toplanmasından sonraki 1 ile 5 gün arasında herhangi bir zamanda rahim içine transfer edilebilir. (sıklıkla 3 veya 5. gün) Rahimde başarılı bir şekilde gelişmeye devam ederse, embriyo çevredeki zona pellucidadan çıkar ve yumurta toplanmasından yaklaşık 6 ila 10 gün sonra endometiruma/uterusun astarına yerleşmiş olur.
Embriyo Transferi

Döllenmeden sonraki adım embriyo transferidir. Jinekolojik muayene masasında, mesaneniz dolu iken tüp bebek uzmanınız tarafından vajinal spekulum kullanılarak rahim ağzı görülür hale getirilir. Ultrason eşliğinde rahim ağzına yerleştirilen transfer kateterinin ucu nazikçe rahim ağzı iç sınırına kadar ilerletildikten sonra embiryoloji laboratuvarında belirli kültür ortamında asılı duran bir veya daha fazla embriyoyu içeren içeren sıvı, bir ucunda bir enjekör bulunan transfer katateriyle (uzun, ince steril bir tüp) önceden hazırlanan ve rahim ağzında bulunan kataterin içinde geçilerek uygun şekilde rahminizin doğru yerine transfer edilir. İşlem genellikle ağrısızdır, ancak bazı kadınlar işlem sırasında hafif kramplar yaşayabilir.
Transfer edilen maksimum embriyo sayısı hastanın yaşına ve diğer bireysel hasta ve embriyo özelliklerine dayanarak bir yönetmelikle belirlenmiş kurallara uyarak 1 ya da 2 olacak şekilde planlanır. Her embriyonun implantasyon ve gelişme olasılığı makul olduğundan, transfer edilecek embriyo sayısı her hasta için belirlenmeli ve transfer edilen embriyo sayısına göre gebelik elde etme olasılığı çoklu gebelik riskiyle karşılaştırılarak hesaplanmalıdır.
Yumurta dondurma

Embriyo transferinden sonra transfer edilmeyen embriyolar varsa gelecekteki transfer için kriyoprezervasyona (dondurulmaya) tabi tutulabilir. Kriyoprezervasyon, gerektiğinde gelecekteki tüp bebek sikluslarını, embriyo transferine kadar yapılacak olan tedavi ve takipleri olmayacağından, daha az masraflı ve daha az girişimsel hale getirir. Embriyolar dondurulduktan sonra uzun süre saklanabilir ( 0 yıl boyunca dondurulmuş embriyolar kullanılarak canlı doğumlar elde edildiği bildirilmiştir.)
Tüm embriyolar dondurma ve çözme işlemini atlatamayabilir. IVF'ye girmeden önce fazla embriyoları kriyoprezervasyona tabi tutup tutmayacağına karar vermelidir.
Gebelik testi
İlk gebelik testi genellikle embriyo transferinden yaklaşık 10 gün sonra kan testi ile yapılır. Gebelik hormon seviyeleri gebeliğin erken evrelerinde birkaç günde bir kan testi ile takip edilir, ardından gebelik daha da geliştikten, beta hCG değeri 1500 iU/ml değerini geçtikten sonra ultrason yapılarak gebeliğin varlığı ve rahim içinde olduğu belirlenmelidir.
Yardımcı Üreme Tedavilerinin (ART) riskleri

ART'nin tıbbi riskleri, prosedürün her bir özel adımına bağlıdır.
Kontrollü Yumurtalık uyarılmsı (KOH), yumurtalıkların çok sayıda ve fazlaca büyüyüp önemli sağlık sorunları oluşturabilen hiperstimülasyon riski taşımaktadır (OHSS).
Ovaryan Hipersitümülasyon Sendromu'nda (OHSS), karın boşluğunda ve göğüste sıvı birikebilir ve kadın şişkinlik, mide bulantısı hissedebilir ve kusma veya iştahsızlık yaşayabilir. Yumurtalık stimülasyonu geçiren kadınların %30'una kadarında, ağrı kesiciler ve aktivitede azalma ile yönetilebilen hafif bir OHSS vakası görülebilir.
Orta düzeyde OHSS'de, kadınlarda karın boşluğunda sıvı gelişir veya birikir ve gastrointestinal semptomlar ortaya çıkabilir. Bu kadınlar yakından izlenir, ancak genellikle basit ayakta tedavi ile çok iyi sonuç verir. Bu tablo genellikle gebelik oluşmadığı sürece müdahale olmaksızın düzelme eğilimindedir. Gebelik oluştuğunda ise artan hormonlar nedeniyle iyileşme birkaç hafta gecikebilir. Kadınların %2'sinde aşırı kilo alımı, karın ve göğüste sıvı birikimi, elektrolit anormallikleri, kanın aşırı konsantrasyonu ve nadir durumlarda kan pıhtılarının gelişimi, böbrek yetmezliği veya ölümle karakterize şiddetli OHSS gelişir.
Nefes alma zorlaşırsa, iğneyle karından sıvının boşaltılması tıbbi olarak gerekli olabilir. Şiddetli OHSS'li kadınların semptomlar iyileşene kadar hastaneye yatırılması gerekir. Gebelik oluşursa, OHSS kötüleşebilir. Bazen şiddetli vakalarda gebeliğin sonlandırılması düşünülebilir.
İlk raporlar, doğurganlık ilaçları kullanan kadınların yumurtalık kanseri için artmış riske sahip olduğunu öne sürse de, çok sayıda yeni çalışma doğurganlık ilaçlarının yumurtalık kanseri ile bağlantılı olmadığı sonucunu desteklemektedir. Bununla birlikte, bir riskin olup olmadığı konusunda hala belirsizlik vardır ve araştırmalar bu soruyu ele almaya devam etmektedir. Daha önce yumurtlama ilaçları kullanmış olsun veya olmasın, tüm kadınlara yumurtalıkların muayenesi için yıllık jinekolojik muayene önerilir.
Yumurta toplama prosedürüyle ilgili riskler de bulunmaktadır. Yumurtaları aspirasyon iğnesiyle çıkarmak, kanama, enfeksiyon ve bağırsak, mesane veya kan damarında hasar oluşturabilir. 1.000 hastadan 1'inden azı, yumurta alma prosedürünün komplikasyonlarından kaynaklanan hasarı onarmak için büyük bir ameliyata ihtiyaç duyacaktır. Nadir durumlarda, OPU veya embriyo transferinden kaynaklanan enfeksiyon meydana gelebilir.
Tüm yardımcı üreme teknolojilerinde birden fazla embriyo transfer edildiğinde çoğul gebelik şansı artmıştır. Bazıları ikizleri mutlu bir sonuç olarak görse de, çoğul doğumlarla ilişkili birçok sorun vardır ve sorunlar üçüzlerde ve bundan sonraki her ek fetüste giderek daha şiddetli ve yaygın hale gelir. Çoğul gebelik taşıyan kadınlar, erken doğumu geciktirmek için haftalarca hatta aylarca yatakta veya hastanede kalmak zorunda kalabilir. Çoğul gebeliklerde erken doğum riski yüksektir ve bebekler hayatta kalamayacak kadar erken doğabilir.
+90 532 6594323