Yumurtlama Uyarılması (OI)
Yumurtlama indüksiyon/uyarma (OI) ilaçları bir kadının daha düzenli yumurtlamasına yardımcı olarak hamile kalma şansını arttırabilir
Bazı kadınlar sadece yumurtlayamadıkları için hamile kalmakta zorluk çekebilirler.
Bu kadınların hamile kalmasına yardımcı olmak için yumurtlama üzerinde etkili ilaçlar kullanılması gerekmektedir.
Kısırlık/infertilite sorunu yaşayan kadınların yaklaşık %25'inde yumurtlama sorunları bulunur. Bu kadınların bir kısmında normalden az sıklıkta yumurtlama görülebileceği gibi bazılarında hiç yumurtlama olmayabilir (anovülasyon).
Yumurtlama indüksiyon/uyarma (OI) ilaçları bir kadının daha düzenli yumurtlamasına yardımcı olarak hamile kalma şansını arttırabilmektedir.
Her ay düzenli adet gören bir kadında muhtemelen her ay yumurtlama gerçekleşiyordur. Yumurtlama genellikle adetin ilk gününden 14 gün önce gerçekleşmektedir. (28 günlük bir adet döngüsünde yumurtlama ilk gününden yaklaşık 14 gün önce gerçekleşir.)
Ancak, bir kadının hiç yumurtlaması olmasa bile düzensiz de olsa kanaması olacağını unutmamak gerekir.
Yumurtlamayı tespit etmenin birkaç yolu vardır; en etkili yollar yumurtlamadan sonraki dönemde (Luteal faz) kan progesteron seviyelerinin ölçülmesi ve yumurtalık foliküllerinin ultrasonla izlenmesidir.
Evde yumurtlama gerçekleşmeden önce LH artışını ölçen yumurtlama tahmin kitleri kullanılabileceği gibi her ne kadar çok kullanılmasa da bazal vücut sıcaklığı (BBT) çizelgeleri ile yumurtlamayı izleyen sıcaklık artışı takip edebilir.
Düzensiz adet (oligo-ovülasyon) döngüleri olan veya hiç adet görmeyen (amenore veya anovülasyon) kadınlarda yumurtlama disfonksiyonu görülme olasılığı yüksektir. Bu kadınlarda düzenli yumurtlamayı sağlamak için ilaçlar kullanılabilir. İlaçlar verilmeden önce, tüp bebek uzmanınız yumurtlama ile ilgili sorunun nedenini belirlemelidir.
Yumurtlama sorunlarının nedenleri arasında polikistik over sendromu (PCOS), hipofiz tarafından düşük LH ve FSH üretimi, normal LH ve FSH seviyelerine yanıt vermeyen yumurtalıklar, tiroid hastalıkları, prolaktin hormonunun artmış seviyeleri (hiperprolaktinemi), obezite, yeme bozuklukları veya aşırı kilo kaybı ve/veya egzersiz bulunur. Bazen de neden kesin olarak tespit edilemez.
Yumurtlama disfonksiyonu olan kadınlar genellikle doğurganlık ilaçlarıyla yumurtlama indüksiyonundan faydalanır. Açıklanamayan infertilitede yumurtlama disfonksiyonu olmayan hastalarda da doğurganlık ilaçlarıyla yumurtlama indüksiyonu kullanılabilir. Amaç, yumurtalıkları döngü başına birden fazla folikül üretmeye teşvik etmek ve en az bir yumurtanın döllenmesi ve gebelikle sonuçlanması umuduyla birden fazla yumurtanın salınmasını sağlamaktır. Buna kontrollü yumurtalık stimülasyonu (KOS) veya süperovülasyon denir ve ağızdan alınan ilaçlarla veya enjeksiyonlarla gerçekleştirilebilir.
Zamanlanmış ilişki veya aşılama (IUI) ile birlikte KOS, kadının açık fallop tüpleri olduğunda çeşitli kısırlık türleri için genellikle ilk tedavi olarak kullanılır. Yumurtlama indüksiyonuna başlamadan önce, yumurtlama indüksiyonunun zamanlı cinsel ilişki, IUI veya IVF ile birleştirilip birleştirilmeyeceğine karar vermek için erkeğin bir semen analizi yaptırması gerekmektedir.
Kullanılan İlaçlar
Yumurtlama Uyarılması/Ovulasyon İndüksiyonunda (OI) kullanılan ilaçlar
En sık reçete edilen yumurtlama ilaçları klomifen sitrat (CC), aromataz inhibitörleri (letrozol) ve gonadotropinlerdir(FSH, LH, insan menopozal gonadotropini (hMG), koryonik gonadotropini (hCG)).
Yumurtlama indüksiyonunda yardımcı olabilecek diğer ilaçlar arasında bromokriptin, kabergolin, insülin duyarlılaştırıcı ajanlar, GnRH, GnRH analogları da bulunur.
Klomifen Sitrat (CC)
Klomifen, geniş aralıklarla adet gören veya hiç adet görmeyen yumurtlama sorunu olan kadınlarda yumurtlamayı uyarmak için kullanılan yumurtlama indüksiyon ilacıdır. Ayrıca, açıklanamayan kısırlık tedavisi ve daha agresif tedavileri takip edemeyen veya etmek istemeyen kişiler için IUI ile birlikte birden fazla folikülün gelişmesini sağlamak için kullanılır.
Klomifen, hipofiz bezinin daha fazla FSH üretmesini sağlayarak etkili olur. Daha yüksek FSH seviyesi, bir veya daha fazla folikülün gelişmesini uyarır (her biri tek bir yumurta içerir). Foliküller büyüdükçe, kan dolaşımına estradiol salgılarlar. Son CC dozu alındıktan yaklaşık bir hafta sonra, daha yüksek estradiol seviyeleri hipofizin bir LH dalgalanması salmasına neden olarak askın foliküldeki yumurtanın/yumurtaların salınmasını sağlar.
CC'nin standart dozunda, beş ardışık gün boyunca gün kullanılır. Tedavi, adetin ikinci ila beşinci günde başlar, ancak kadın anovulatuar ise adet olmadan da başlanabilir. Bir kadın adet görmüyorsa, 5-12 gün boyunca oral progestin alınarak adet başlatılabilir.
Doktorunuz sizin için uygun dozu belirleyecektir. Bazen, ilaç yumurtlamayı tetiklemediğinde doktorunuz CC rejimine başka ilaçlar ekleyebilir.
CC genellikle iyi tolere edilir. Yan etkiler nispeten yaygın ancak genellikle hafiftir. Sıcak basmaları klomifen kullanan kadınların yaklaşık %10'unda görülür ve genellikle son hap alındıktan kısa bir süre sonra kaybolur. Ruh hali değişimleri, göğüslerde hassasiyet ve mide bulantısı da yaygın olarak karşımıza çıkar.. Şiddetli baş ağrıları, bulanık veya çift görme gibi görme sorunları nadirdir ve neredeyse her zaman geri döndürülebilir anca bu tip şiddetli yan etkiler ortaya çıkarsa tedavi derhal durdurulmalı ve doktorunuz bilgilendirmelidir.
CC kullanarak gebe kalan kadınların ikiz olma olasılığı yaklaşık %5-8'dir. Üçüz ve daha yüksek dereceli gebelikler nadirdir (<%1). Rahatsızlığa neden olabilen yumurtalık kistleri oluşabilir ancak genellikle zamanla çözülür.
Başka bir CC tedavi döngüsüne başlamadan önce yumurtalık kistlerini değerlnedirmek için pelvik muayene veya ultrason yapılabilir.
Yan etkiler yüksek dozlarda ilaç kullanımlarında daha sık görülür.
Aromataz İnhibitörleri
Aromataz inhibitörleri, kan östrojen/estradiol seviyelerini geçici olarak azaltarak hipofiz bezinin daha fazla FSH üretmesine neden olan ilaçlardır.
Tedavi, genellikle adetin başlamasından sonraki ikinci ila beşinci günde olmak üzere döngünün erken döneminde başlar, ancak kadın anovulatuar ise adet olmadan da başlanabilir. Doktorunuz tarafından belirlenen ilaç dozu beş gün boyunca kullanılır.
Çalışmalar, aromataz inhibitörleriyle gebelik oranlarının CC oranlarına benzer olduğunu ve polikistik over sendromu (PCOS) gibi belirli yumurtlama bozukluklarında daha etkili olabileceğini göstermektedir.
CC'ye benzer şekilde, süperovülasyon-IUI ile doğurganlık tedavileri için birden fazla folikülün gelişmesini sağlamak için kullanılabilir ve CC ile IUI kombinasyonunda benzer başarı oranlarına sahiptir. Son araştırmalar, doğurganlık tedavisi için AI alan annelerin çocuklarında doğum kusurları için herhangi bir artmış risk göstermemiştir.
İnsülin Duyarlılaştırıcı İlaçlar
İnsülin direnci ve kanda ilişkili yüksek insülin seviyeleri (hiperinsülinemi) polikistik over sendromu (PKOS) olan kadınlarda yaygın olarak görülür. PKOS'lu kadınların çoğu klomifen ile yumurtlasa da, bazıları yumurtlayamaz ("klomifen dirençli") ve sonunda alternatif veya ek bir tedaviye ihtiyaç duyar. Metformin gibi insülin duyarlılaştırıcı ajanlar 4-6 ay tek başlarına kullanıldığında, PKOS'lu bazı kadınlarda düzenli adet dönemlerine ve yumurtlamaya neden olabilir ancak iki ilaç birlikte kullanıldığında yanıt cok daha iyiidir.
Metformin ile yagın olarak mide bulantısı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal yan etkiler görülebilir. Metformin tedavisi, nadiren karaciğer disfonksiyonuyla ve çok nadir durumlarda da laktik asidoz adı verilen ciddi bir duruma neden olabilir. Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını kontrol etmek için kan testleri periyodik olarak yapılabilir.
Gonadotropinler
Gonadotropinler, tek başına FSH veya FSH ve LH'ı birlikte içeren doğurganlık ilaçlarıdır. Ağızdan alınan CC, aromataz inhibitörleri ve insülin duyarlılaştırıcı ajanların aksine gonadotropinler enjeksiyon yoluyla verilir.
Gonadotropinler, gebe kalmadan CC'yi deneyen anovulatuar kadınlara reçete edilebilir. Ayrıca, hipofiz bezi yeterli FSH ve LH üretmeyen kadınlara yardımcı olmak için kullanılırlar. Gonadotropinler, yumurtlama uyarulması(OI) - IUI ve tüp bebek ile doğurganlık tedavileri için aynı anda birden fazla folikülün gelişmesini sağlamak için kullanılır.
Gonadotropinlerin kullanılmasını ilaçsız bir adet döngüsünden daha fazla yumurtayı "tüketmediğini"ni yeniden hatırlatalım. Gonadotropin tedavisi, normalde atreziye gidip yok olacak olan yumurtaları kurtarabilir ve bu yumurtaların da olgunlaşmasını ve toplanmasını sağlamaktadır
IVF dışı ovulasyon indüksiyonu/yumurtlama uyarulması (OI) döngüleri için, gonadotropin tedavisi genellikle adet döngüsünün ikinci veya üçüncü gününde başlar ve olağan başlangıç dozu günlük olarak tüp bebek tedavilerinde kullanılan dozlardan genellikle daha azdır.
Sıklıkla 7-12 günlük tedavi yeterli olur ancak yumurtalıklar yavaş yanıt verirse bu süre uzatılabilir. Tedaviyi izlerken foliküllerin boyutu ultrasonla ölçülür ve kandaki östrojen/estradiol seviyesi de sıklıkla takip edilir. Kandaki estradiol seviyeleri yükselmezse ve ultrasonda yumurtalıkların gonadotropinlere yanıt vermediği görülürse, doz artırılabilir veya nadiren tedavi iptal edilebilir.
Amaç, bir veya daha fazla olgun folikül ve uygun bir estradiol seviyesine ulaşmaktır, böylece hCG ile doğal LH dalgalanması taklit edilerek yumurtlama tetiklenebilir. Çok fazla sayıda folikül gelişirse veya estradiol seviyesi çok yüksekse yumurtalık hiperstimülasyon sendromu (OHSS) veya çoğul gebelik riskini göze almamak için hCG enjeksiyonun yapılmayabilir.
Bromokriptin ve Kabergolin
Bazı kadınlar hipofiz bezleri çok fazla prolaktin salgıladığı için düzensiz yumurtlayabilir veya hiç yumurtlayamaz. Prolaktinin normalden yüksek kan seviyeleri (hiperprolaktinemi), FSH ve LH salınımını engelleyerek baskın folikül gelişiminin ve yumurtlamanın bozulmasına yol açar. Bazı kadınlarda, yüksek prolaktin seviyeleri hipofiz adenomu adı verilen prolaktin salgılayan hücrelerden oluşan iyi huylu bir tümörden kaynaklanabilir. Yüksek prolaktin seviyeleri ayrıca sakinleştiriciler, halüsinojenler, ağrı kesiciler, alkol ve nadir durumlarda oral kontraseptifler gibi bazı ilaçların kullanımından da kaynaklanabilir. Böbrek veya tiroid hastalıkları da prolaktin seviyelerini yükseltebilir. Hiperprolaktinemi genellikle hipofiz bezi tarafından salgılanan prolaktin miktarını azaltarak etki eden bromokriptin veya kabergolin ile tedavi edilir. Bu ilaçları alan hastaların %90'ında kan prolaktin seviyeleri normale döner. Tedavi edilen kadınların yaklaşık %85'i yumurtlar ve başka kısırlık nedenleri yoksa hamile kalabilir. Tedavi genellikle gebelik elde edildikten sonra kesilir. Prolaktin seviyeleri normal olduktan sonra yumurtlamayan kadınlara CC veya gonadotropinler de başlanabilir.
+90 532 6594323